top of page

Şömine


ree

Sonsuz derinlikteki alevlerin sıcaklığı ellerimi ısıtıyordu. Ben konuşmuyordum ama yanımdaki siluet beni anlıyordu. Ateşten çıkan kıvılcımlar ahenkle dans ediyordu; ben ise çoktandır hayal âlemimde koşturuyordum. Yanımdaki sessizdi. Ben görüyordum, o ise bana bakıyor ama görmüyordu. Sessizliğimin altındaki telaşı görmüyordu.

Elimi telefonun ahizesine götürdüm usulca, zihnimden süzülen rakamları tuşladım. Bir ses karşıladı beni; anımsadığım bu ses ne kadar yabancıydı hayatıma. Kim olduğumu sordu defalarca. Sanki boğazıma sarılmış bir çift el vardı, çıkmadı sesim. Duyuramadım kendimi. Ama yanımdaki gölge anladı beni.

Derin nefeslerime alevin cızırtılı sesi eşlik ederken siluet kalktı ayağa, baktı bana. Ben de baktım ama bu sefer görmeyen bendim. Gülümsedi tanıdık bir imayla. Ahizeden gelen ses evin sessizliğini bozdu bir anda. Gölge, bir adım attı. Korkak ellerim telaşla açtı telefonu. Boğazıma yapışan eller bu kez düğüm attı soluk boruma. Titreyen sesim tepkisizdi. Anlamadı zihnim karşıdan gelen sesin tınısını. Kavrayamadı aklım yıllardır beklediğim sesin bu olduğunu. Tutmadı dizlerim. Alev büyüdü. Şömineden taştı, içimi dağladı.


Gölge ilerledi, sonsuzluğa karıştı, küçüldü, kayboldu. Geride bıraktığı ben, giden gölge benden bir parça. Alev duruldu, yangın gönlüme taşındı. Ses, bağırdı; bu kez içimi dağlayan o oldu. Gözlerim karşımdaki aynaya takıldı. Alevlerin yansıması aynadaki yüzümde gezindi. Ses sustu, içimde fırtına koptu. 23 senenin yankısı, telefonun ardından gelen ‘’anne’’ sesiyle duruldu. 23 senenin sancısı “anne” kelimesinde hayat buldu. Yıllardır aradığım minik beden bir telefon kadar uzağımdaydı ama anne deyişindeki tını bana sokaktaki bir insan kadar yabancıydı. Geçmişe gitti gölge; küf yeşili battaniyeye sarılı minik bedeni hatırladı. Battaniyeyi sıkı sıkı tutan ellere dokundu. “ Korkma, gittiğin yerde mutlu olacaksın” dedi, ardına bakmadan ilerledi.

Minik beden büyüdü. Anne sevgisini bir başka kollarda arayarak büyüdü. İçindeki yara yabancı bir çift gözle görüldü. Yürümeyi öğrendi, düştü, tek başına kalktı. Yırtılan pantolonun dizleri bir başka el tarafından dikildi. Ama gönül yarası hep açıktı. Diken yoktu, saran yoktu. Minik büyüdü, annesini buldu. Kendi içinde verdiği savaşı böyle bitirdi. Affetti annesini, “anne” diyebilmek güzeldi. Gölge, tanıdık bir edayla yok oldu. Anne küçüldü, 23 sene önceye döndü,” anne” oldu.

Comentários


bottom of page