top of page

Beyaz Zambaklar Ülkesinde- GRIGORY PETROV


ree

"Düşüncesiz olmayın! Solucanlar gibi kendi küçük işleriniz ve önemsiz kaygılarınızın çevresine üşüşerek, bunların arasında kaybolmayın! Devletinizin temellerini nasıl sağlamlaştırabileceğinizi, halkınızın eğitim ve kültür düzeyini nasıl yükseltebileceğinizi düşünün!"

1923 yılında Rus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınan ve ülkemizde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün askeri okullarda müfredata konulmasını emrettiği kitaptır. Yazarın çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerinde aldığı notlardan oluşan bu kitapta, Finlandiya’nın diriliş öyküsü anlatılır.

Bir zamanlar “suomi” yani “bataklıklar arazisi” anlamına gelen bu ülkenin günümüzdeki oldukça güçlü ve her anlamda yetkin ve verimli bir ülke haline nasıl geldiği, insanların bu anlamda nasıl eğitildiği, motive edildiği bizlere çok yalın ve açık bir dille aktarılmış.

Bir insan bir ülkenin geleceğini şekillendirebilir hatta yeniden yazabilir. İşte bataklıklar arazisi olmaktan çıkıp günümüzdeki Finlandiya olmanın altında yatan en büyük sır da bu: Her insana geleceği şekillendirebilecek bir potansiyele sahip olduğu gözüyle bakmak. Ayrıca bunu insanlara aktarmak ve tıpkı su dalgası gibi yaymak da bu diriliş hikâyesinin temellerini atıyor. Her ne zaman eğitimden sanayiye, askeriyeden adliyeye, tarımdan sağlık alanına kadar kim olursa olsun işini elinden gelenin en iyisiyle yapmaya çalışırsa işte o vakit bir diriliş öyküsü de orada yazılır.

Finlandiya’nın Finlandiya olmasının altında yatan en büyük vurucu bakış açılarından biri de şu: Halk hak ettiği gibi yönetiliyor. Bu düşünceye sahip olabilmek için her insan önce kendini yetiştiriyor, yetiştirmeye çalışıyor. Çünkü ne kadar aydın olursan o kadar kaliteli ve iyi yönetilirsin. Bu kısır döngüyü insanlara aktarabilmek ve bu diriliş öyküsünün temellerini atmak için insanlara sürekli olarak dersler, seminerler veren Petrov ve Smellman’in yeri çok büyük bir öneme sahip. Ayrıca bu dersler ülkedeki reçel üreticisinden tut rahibine, avukatına, memuruna ve köylüsüne kadar veriliyor. Yani değişim kıvılcımı tüm ülkeyi sarıyor. Çünkü değişimi isteyen kişiler değişimi getiren kişilerdir.

Pek çok motivasyon konuşmalarından, kişisel gelişim kitaplarından daha etkili olan bu eserde aslında kendimizi sorgulamamız gereken çok büyük noktalar var. Her ne zaman kendimizi sorgulayıp geliştirmeye çalışırsak, bir ülkenin geleceğini değiştirebilecek potansiyele sahip olduğumuzun farkına varırsak o noktada geliştikçe geliştiğimizin de farkına varacağız. Bu anlamda Beyaz Zambaklar Ülkesinde sadece Finlandiya’nın ayağa kalkması veya kalkındırılması anlatılmıyor. Bu eşsiz kitapta yönetimin halktan, halkın yönetimden ne beklediği ve kalkınmak konusunda eğitimin çok ehemmiyetli bir yere sahip olduğu da bizlere aktarılmaya çalışılıyor. Bu nedenle gerçekten vatanını seven ve vatanının gelişmesi için bir kıvılcım yaratmak isteyen tüm insanlar, Finlandiya’nın suomi olmaktan çıkıp eşsiz bir ülkeye dönüşümündeki hikâyesini mutlaka okumalı.

Bu kitaptan öğreneceğimiz çok şey var. Okuyun, okutturun, ders çıkarın, not alın, uygulayın, umut edin, gelişin ve geliştirin. Unutmayın, bulunduğunuz noktanın hep bir üst noktası daha vardır. O üst nokta için, zirve için çabalayın, uğraşın, yetinmeyin, hep daha yüksek zirvelere tırmanın. İşte böyle düşünürsek değişim öncelikle kendimizde başlayacak. Ardından çevremize yayacağız tüm ışıkları. Finlandiya’yı aklınızdan hiç çıkarmayın. Umutla…


Comments


bottom of page